Geçmişi  Yansıtmayan Hatalı Restorasyonlar
  1. Anasayfa
  2. Kavramlar

Geçmişi Yansıtmayan Hatalı Restorasyonlar

0
Reklam Sponsoru

Kültür mirası, bulunduğu ülkeye sahip çıkılması açısından sorumluluk yüklenmektedir. Bu sorumluluğun en önemli sonucu ise; kültür ve doğa varlıklarını korumada tüm ülkelerin ortak dil ve kritere sahip olma zorunluluğudur. Kuşkusuz bu zorunluluk on bin yıllık mirasa sahip olan Anadolu insanı için, tüm dünya halkından öte bir anlam taşımaktadır.

Han, hamam, kervansaray, zaviye, medrese gibi birçok kültürel mirasın işlevsel açıdan eskimesinin ya da işlevsiz kalmasının sonucunda zamanla terk edildiği ve ardından yok olma sürecine girdiği bilinmektedir.

Cami, bedesten, çarşı gibi tarihi yapıların ise geçmişten günümüze kadar
işlevsel sürekliliği sağlayarak bu güne kadar ulaşması ise işlevin önemi noktasında dikkat çekicidir.

Bozulma sürecinin sonucu olarak ortaya çıkan zararın en aza indirgenmesi ve bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması, eserlerin özgünlüğünü ve yapısını bozmayacak şekilde yenileme ve onarma bağlamında, restorasyon adı verilen müdahaleler ile gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda tarihi ve kültürel değerlerimizin özgünlüğüne ve yapısına zarar vermeden gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan restorasyon çalışmaları oldukça önemlidir. (Brandi, C., 2005) **
Brandi, C., 2005, Theory of Restoration, (ilk basım: 1963, Teoria del Restauro, Roma), ICR, Rome.**

Ancak restorasyon işlemi yapılırken, yanlış tasarım ve planlama uygulamaları sonucunda meydana gelen, eserin dönemine ait olmayan ve eserin özgünlüğüne uyumsuz olan yapı malzemeleri, eksik veya fazla kullanımı, minare, cam, tablo, mozaik, tablet gibi yapı sorunsalı gibi bilinçsiz konstrüksiyon hataları son derece önemli olan estetik ve tarihi sorunları ortaya çıkarmaktadır.

Yapılan yanlış müdahaleler sonrasında meydana gelen bu sorunlar; kültürel ve toplumsal zararlar vermekle birlikte çevreye ve ekolojiye de dolaylı yollardan zararlar vermektedir. Bütün bu sorunlar ve sorunlara bağlı olarak ortaya çıkan sonuç uygulamalar hatalı restorasyon olarak adlandırılmaktadır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Çevre Dostu Pasif Evler ve Dünya'dan 3 Önemli Örneği

Restorasyon yapılmadan önce; kullanılacak yapı malzemesi, izlenilecek yol nasıl olmalı, taş, mermer veya ahşap ise aslına en uygun nereden temin edileceği, maliyeti gibi bir çok proje hazırlanmaktadır. Daha sonra anıtlar kurulunun onayından geçmektedir.

2863 sayılı yasa, ile korunması gerekli olan taşınır ve taşınmaz kültür ve doğa
varlıklarıyla ilgili tanımlamaları yapmak ve etkinliklerini düzenlemek, bunlara ilişkin ilke ve uygulama kararlarını almak ve teşkilat kurmak ve görevlerini tespit etmek amacındadır. Yasa, korunması gerekli taşınmaz kültür ve doğa varlıklarına her türlü inşa ve fizikî müdahalede bulunmayı yasaklamıştır.

Sit kavramı yeniden tanımlanmış, kentsel sit koruma planlamasıyla ilgili olarak önemli bir adım daha atılmış ve “Koruma amaçlı imar planı” kavramı yeni bir planlama türü olarak kabul edilmiştir.

2863 sayılı “Kültür ve Tabii Kaynakların Korunması” kanunu ilk olarak 1983 yılında yürürlüğe girmiştir. 1987′ de maddelerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Günün gelişen ve değişen koşullarına adapte olmak amacıyla tekrar 2004 senesinde revize edilmiştir.

Günümüzde tarihî kentlerdeki koruma, yenileme, sağlamlaştırma işlemleri sırasında yasa ve yönetmeliklerdeki yoruma açık tanımlar, koruma planları, plan notları, rapor ve lejantta kullanılan farklı terminolojiler, yetki, görev ve sorumluluklardaki kargaşa nedeni ile planlama, uygulama ve uygulamanın kontrolü, denetimi sürecinde bazı
sorunlar ve tutarsızlıklar sergilenmektedir. Bu tutarsızlık ve sorunlar yüzünden tabiri caizse neredeyse göz kanatan aslıyla ilgisi olmayan sadece para kazanıma yönelik yapılar peyda olmaktadır.

RESTORASYON NEDİR?

Fransızca kökenine sahip kelime anlamı; eski bir yapıda bozulmuş, yıkılmış olan yerleri, bölümleri aslını bozmayacak bir biçimde onarmadır. Bu onarmanın esas ve tek amacı yapıtın tarihî kimliğini, tarihî belge değerini mümkün olduğu kadar korumaktır.

Restorasyon uygulamasından önce yapılması gereken evrak işlemleri vardır. Bu durumda yapıya uygulanacak işlemlerin tam olarak belirlenmesi ve bu işlemlerin yapıda herhangi bir bozulmaya yol açmayacağı kesin olarak planlanmış olmalıdır. Restorasyon uygulamalarında yapıların onarımları için genel olarak;

  • Sağlamlaştırma
  • Bütünleme
  • Yenileme
  • Yeniden yapma
  • Temizleme
  • Taşıma tekniklerinden yararlanılır.
 HATALI RESTORASYON ÖRNEKLERİ

HATALI RESTORASYON NEDİR?

Restorasyon işlemi yapılırken yanlış planlama, uygulamadaki hatalar, eksik veya az malzemenin kullanılmasıyla aslından uzak estetik ve tarihi sorunlar çıkaran yanlış bir uygulamadır. Projeleri yapılmadan gelişi güzel ehli olmayan şirketlere verilen ihaleler neticesinde pek çok tarihi bina eski halini aratır boyutlara gelmektedir. Çünkü restorasyon konusunda kurumlar ihaleyi uzmanlıklarına göre değil en düşük rakama göre veriyor. İhalelere baraj inşaatı yapan şirketler bile girebiliyor örneğin.
Yaşayan bir belge niteliğinde olan tarihî yapılar ve çevreleri, kendi dönemlerinin sosyokültürel ve ekonomik özelliklerini, malzeme özellikleri ve yapım tekniklerini, taş ve ahşap işçiliği gibi detayları günümüze kadar taşımaktadır. Oysa günümüzde bu kentsel tarihî çevreler, artan nüfus, hızlı kentleşme, sosyal yapıdaki
farklılaşmalar gibi nedenlerden dolayı zarar görmekte, hatta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır.

 HATALI RESTORASYON ÖRNEKLERİ
İspanya’nın Palencia kentinde yapılan restorasyon

Restorasyon yapılacak alan, bina bahçesi/çevresi ile birlikte başlamalı, sokak, mahalle, kent ve bölge ölçeğine kadar devam etmelidir. Çünkü, yapı, çevresi ile birlikte bir bütündür. Binayı çevreleyen, günlük yaşantının bir bölümünün geçtiği bahçe; geçmişteki yaşam şeklini, kullanılan malzemeyi, açık ve yarı açık mekâna ait kullanımları, bitki türlerini, toplumun sosyal yapısıyla ilgili bazı ayrıntıları günümüze kadar taşımaktadır. Tarihî çevrelerdeki kamusal mekânlar da, tarihî doku ile birlikte ele alınmalıdır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Türkiye'de Bitki Çeşitliliği Neden Fazladır?

Meydanlar , parklar, çocuk oyun alanları, yaya yolları, çeşmeler ve kentsel donatı elemanları kentlerin ayrılmaz parçalarıdır. Tarihî yapılar arasındaki açık ve yeşil alanlar; kentlerin dolu ve boşluk oranının sağlanması, kişilerin rekreasyonel etkinliklerde bulunması, yeşil dokusuyla mikro klima etkisi, kent siluetine katkısı, yapılar için fon oluşturması gibi birçok fonksiyona sahiptir. Bu tür mekânlar korunmalı, yeni düzenlemeler tarihî doku ile yarışmayacak, estetik ve
fonksiyonel yönden uyum sağlayacak nitelikte olmalıdır.
Restorasyonun amacına uygun olarak yapılmamasının nedenlerini ;Yasa ve yönetmeliklerdeki eksiklikler, yasa ve yönetmeliklerin tam olarak uygulanamaması, Uygulama sürecinde denetim yetersizliği, toplumsal bilinç eksikliği, kaynak yetersizliği, politik baskılar olarak sıralayabiliriz

HATALI RESTORASYON ÖRNEKLERİ

 HATALI RESTORASYON ÖRNEKLERİ
Tarihi Hamam – İstanbul
 HATALI RESTORASYON ÖRNEKLERİ
Roma Mozaikleri – Hatay Arkeoloji Müzesi
 HATALI RESTORASYON ÖRNEKLERİ
Narmanlı Han – Beyoğlu
 HATALI RESTORASYON ÖRNEKLERİ
Süheyl Bey Camii – Beyoğlu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir