Şehir Çöplüğünden Dev Kent Parkına: Fresh Kills
  1. Anasayfa
  2. İyi Tasarım

Şehir Çöplüğünden Dev Kent Parkına: Fresh Kills

0
Reklam Sponsoru

Bir zamanlar, katı atık depolama alanı olarak açılıp dünyanın en büyük çöp sahası haline gelmeden önce Staten Island’ın gelgit ve tatlı su sulak alanlarından oluşan 2.315 dönümlük Fresh Kills Park alanı, sahip olduğu dereler ve bataklık formasyonları ile özelleşmiş mikro iklimi sayesinde zengin ekosistemlerin ve bitki topluluklarının kırsal merkezi olmuştur. Orta Hollandacada nehir yatağı veya su kanalı anlamındaki ‘kille’ kelimesinden türeyen ve yerleşimciler tarafından taze dere veya tatlı su olarak anılan Fresh Kills, adını zaman içerisinde gelişen şehir dokusuyla tahrip edilse de ekolojik çeşitliliğini sürdürebilme becerisine ve karakteristik kimliğine borçludur.

Kentsel kalkınma sürecinde alınan yanlış kararlar ve uygulamalarla ekolojik değeri görmezden gelinen ve 150 milyon ton katı atığı bünyesinde barındıran alan 2008’den bu yana aşamalı olarak hayata geçirilmektedir. 2036’da tamamlandığında Central Park’tan neredeyse 3 kat daha büyük olacağı öngörülen Fresh Kills Park alanının ıslah edilerek sürdürülebilir bir kamusal parka dönüştürülmesi süreci projeyi yenilenmenin sembolü haline getirmektedir. Peki bu devasa çöp yığını nasıl kentin en iddialı yaşam alanına dönüşmeyi başarmıştır?

Geçmişten Günümüze Fresh Kills

Fresh Kills’in dönüşüm hikayesi 19. yüzyıldan beri New York Şehri bölgesindeki artan kentleşme ve beraberinde ortaya çıkan evsel atıkların toplanması ve depolanması için yeni yer arayışı ile başlamıştır. O zamanlar sadece feribot ile ulaşımı sağlanan Staten Island’ın hem merkezden uzak olması hem de dönemin bataklık arazilerinin gayrimenkul dönüşümünü öngören kent politikalarıyla gelecek konut ihtiyacını karşılayabilme potansiyeli alanı ön plana çıkarmıştır. Mimarlık, mühendislik veya şehir planlaması üzerine herhangi bir eğitim almayan ancak New York’un kentsel ölçekte köklü değişimine sebep olan politikacı Robert Moses, proje alanını gelecek fonksiyonlar için iyileştirici yol şeklinde tanımladığı 3 yıllık süreyle geçici atık depolama sahası olarak planlamış ve 1948’de kullanıma açılmasına önayak olmuştur. 1951’de Moses, New York belediye başkanı ile belediye politikaları ve karar alanından sorumlu Değerlendirme Kurulu’na alanın park, konut ve endüstri bölgelerine dönüştürülmesini ve otoyollarla bağlantı kurulmasını önererek alanın ekolojik değerini görmezden gelmiştir. Her ne kadar Batı Kıyısı Otoyolu (West Shore Expressway) önerisi dışında diğerleri reddedilse de 1955’e gelindiğinde alanın en az 15 yıl daha kullanılması kararı ile geçici depolama işlevinden sapılmış ve alan hem New York’un temel çöp sahası hem de dünyanın en büyük düzenli depolama alanı haline getirilmiştir.

Çöp sahası haliyle Fresh Kills – 1961

1991’de yeni çevre düzenlemeleri yürürlüğe girdiğinde New York genelinde Queens’teki Edgemere Düzenli Depolama Sahası (The Edgemere Landfill) gibi 5 ilçedeki benzer yerler kapatılırken devlet onay emri ile Fresh Kills tüm şehir için tek çöplük alanı olmuştur. 2.315 dönüme ulaşan alanın yaydığı pis su, kötü koku ve görüntü ile halk sağlığını tehtid etmesi Staten Island’ı harekete geçirmiş ve 1996’da ilçe başkanı Guy Molinari tarafından Temiz Hava Yasası (Clean Air Act)’nı ihlal ettiği gerekçesiyle belediye başkanı dava edilmiştir. Molinari’nin davasından sonra Eyalet Yasama Meclisi’nin kararı ile alan 2001 yılı sonunda kapatılırken New York’un atıkları diğer eyaletlere ihraç edilmiş; ancak Fresh Kills’in tekrar depolama sahası olması uzun sürmemiştir. Kapanmasından sadece birkaç ay sonra 11 Eylül’deki saldırılar nedeniyle alan geçici olarak tekrardan açılmış ve 1 yıl boyunca Dünya Ticaret Merkezi (WTC)’nden gelen enkazların toplanıp incelendiği ve kayıpların arandığı bir araştırma sahasına dönüşmüştür. Bu süreçte Sanitasyon Bakanlığı tarafından kurulan enkaz toplama sistemleriyle bakım ve izleme sürecindeki alan kademeli olarak kapanırken, sivil toplum kuruluşu olan Belediye sanat Topluluğu (MAS) ve Şehir Planlama Bölümü bu atık alanının ıslah edilerek kamusal parka dönüştürülebilmesi için uluslararası tasarım yarışması açılmasında New York Şehri ile iş birliği yapmışlardır. Yarışmayı kazanan ünlü peyzaj mimarlığı firması James Corner Field Operations’ın Taslak Master Planı kentin de onayını alarak 2003’te açıklanmış ve uygulama çalışmalarına da 2008’de resmi olarak başlanmıştır.

Fresh Kills’teki WTC enkazını tarayan araştırmacılar – Eylül 2001

2008’den bu yana Field Operation firmasının New York Şehri Park ve Rekreasyon Departmanı ile ortağı Fresh Kills Park Allience’a devrettiği proje büyük ölçekte çevresel geri kazanım – yenilenme süreci olarak tanımlanmış ve tasarım – mühendislik sürecinde doğal ve yapısal dinamiklerin uyumlu entegrasyonu olarak uygulanmaya çalışılmıştır. Günümüzde de inşaat sürecini daha yönetilebilir kılmak ve dönem şartlarına daha kolay adaptasyonu sağlayabilmek adına aşamalı olarak yapılan ve 2012’den beri kamu kullanımına açılması devam eden proje alanına ilk olarak park ve park dışı alanların etkileşim bölgelerinden başlanmış; böylece halkın en kısa sürede park alanını keşfetmesi amaçlanmıştır.

Tasarım Ekibi

High Line gibi peyzaj mimarlığı disiplininde son derece önemli projelerle ünlenen James Corner Field Operations için Fresh Kills’in önemi ekibin ilk büyük projesi olmasıdır. 2003’te projenin tasarımını üstlenmiş peyzaj mimarları ve şehir plancılarından oluşan ekip ‘lifescape’ konsepti (yaşam alanı/manzarası) ile alanın geniş ölçekteki çevresel ıslah ve yenilenmesinin ekolojik sürecinde hem ekosistem sağlığını ve biyoçeşitliliğini gözetirken hem de yeni parkın kullanıcılarının ruhunu ve hayal gücünü iyileştirmeyi hedeflemiştir. Bu doğrultuda dinamik bir deneyim alanı misyonu yüklenen Fresh Kills’in, yeni olanaklar sunması amaçlanmıştır: hava, toprak ve su; bitki örtüsü ve yaban hayatı; program ve insan aktivitesi; finansman, idare ve uyarlanabilir yönetim; çevre teknolojisi, yenilenebilir enerji ve eğitim; insan, doğa, teknoloji ve zamanın geçişi arasındaki yeni etkileşim formları gibi.

Tasarım Stratejileri

Yeni bir kamusal parka dönüşüm süreci içerisindeki Fresh Kills’in tasarım stratejisi alanın halihazırda var olan ekolojik, kültürel, sosyal değerleri ile rekreasyon, manzara olanaklarına vurgu yaparken inşaat ve yönetim çalışmaları arasındaki efektif dengeye de esnek ve kademeli bir zemin hazırlamaktır. Sürecin ilk adımı olan Taslak Master Plan’da bu olgu lifescape konseptinin yeri ile sürecinin tanımlanması ve geçmişte endüstriyel bir manzaranın nasıl son teknoloji ürünü olan sürdürülebilir, yenilikçi ve çağdaş bir şehir parkına dönüştüğünün açıklanması ile vurgulanmaktadır. Bu vizyon hem Staten Island hem New York şehri için rekreasyonel odak olanakları sunarken aynı zamanda 21. yüzyılın giderek daha da acil hale gelen ‘küresel yeşil’ talebine de yanıt vermektedir.

Kapsamlı saha analizleri, arazi operasyon değerlendirmeleri, çalışma sonuçlarına göre halkın da karar verici olarak katılımının sağlanmasıyla parkın organizasyonu için 6 ana tasarım hedefi şu şekilde belirlenmiştir:

  1. Alanın bulunduğu konuma, boyutlarına ve karakteristik ekolojisine uygun birinci sınıf büyük ölçekli bir park yaratılması
  2. Tahrip olmuş ekosistemlerin arazinin son teknoloji ile ıslahı yapılarak eski haline getirilmesi ve alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarıyla desteklenerek sürdürülebilir bir peyzaj alanı oluşturulması
  3. Alan içerisinde kültürel zenginlik, eğitim olanakları sunan ve bir dizi etkinlik, programlarla desteklenen kapsamlı aktif-pasif rekreasyon aktivitelerinin yer alacağı büyük ölçekli alanların tasarlanması
  4. Parka 11 Eylül olayları gibi tarihine referans veren ve iyileşme sürecini teşvik eden dokunuşlarda bulunulması
  5. Parkın içinde ve çevresinde hem yerel hem bölgesel erişimin geliştirilen bağlantılarla optimum düzeyde tutularak trafik yaratmayacak ekolojik duyarlı sınırlı bir park sürücü sisteminin oluşturulması 
  6. Hem maksimum kamu kullanımı kazancının hem de arazi çalışmalarındaki güvenli ve etkili kapatılma, bakım, denetlenmenin sağlanması için parkın inşasının ve açılımının aşamalı uygulanması

Bu doğrultuda parkın 1.740 dönümlük alanı yaban hayatın ve bitki habitatlarının devamlılığı için su kanalları, tuzul bataklıklar, sulak alanlar, çayır, ormanlık alanlar gibi doğal formları korunurken geri kalan bölümü ise bu doğal formlarla entegre çalışan rekreasyonel açık alanlar, kara ve su spor – eğlence alanları, sera – bahçeler, ticari – sosyal birimler ve kültürel, eğitici, sanatsal fonksiyonlarla desteklenmiş ve 40 milden fazla bisiklet yolu, patikalar, koşu, binicilik, dağ tırmanışı gibi parkurlarla da bağlantı sağlanmıştır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Peyzaj Mimarlığı ve Ekoloji

Tasarım Detayları

Yeşil odaklı yaşam alanı olarak vurgulanan Fresh Kills Park’ın sürdürülebilirlik ilkesi temelinde geliştirilen tasarım detayları şu şekilde başlıklara ayrılabilmektedir:

1. Ekolojik Canlanma

Depolama işlevinin kapatılmasından beri çeşitli vahşi yaşam alanlarına ve bitki topluluklarına tekrardan ev sahipliği yapan Fresh Kills, hem doğal hem de toprak dolgu – kaplama sistemleriyle de yapay peyzaj ürünü olmasıyla dikkat çekmektedir. Ekosistem gelişim süreçlerini deneyimleme ve eşsiz bir doğa rezervi oluşturma imkanı sunan dirençli ve çeşitli bir peyzaj geliştirilebilmesi için şu hedefler belirlenmiştir: su – hava kalitesinin iyileştirilmesi; biyoçeşitlilik ve sürdürebilirlik adına esnek bir peyzaj geliştirilmesi; flora-fauna topluluklarına ekolojik yaşam koridorları oluşturulması; yerel birimlerle entegre edilmiş mevcut doğal kaynak ve habitat kombinasyonu yaratılması; ‘süreç içinde peyzaj’ olgusuna yönelik farklılaşmaya adapte olabilecek ekolojik iyileştirmeler tasarlanması ve saha ile organize edilmesi. Bu hedefler doğrultusunda yapılan saha analizine göre önerilen bitki toplulukları ilk olarak fazla bakım gerektirmeyen, primer türlerden daha sonra ise Staten Island’a özgü türlerden seçilmiştir. Öte yandan, Fresh Kills, 200 den fazla kuş, memeli, sürüngen ve amfibi türüne kucak açmış; dönüşüm sürecinden itibaren de çekirge serçesi gibi nadir türlerin alana geri dönmesine de tanık olmuştur.

2. Mühendislik Sistemleri

Fresh Kills sızıntı suyu kontrolü, toprak gazı yönetimi, yağmur suyu yönetimi, iç kaplama sistemlerinin korunması ve bakımı gibi altyapı sistemleriyle son derece dikkat çeken mühendislik örneklerinden biridir. Alanın depolama döneminden bünyesinde barındırdığı çöpler katı atık yönetim planı doğrultusunda ilk etapta toprak katmanları ve havalandırma katmanı olarak da adlandırılan jeotekstil bir kompozit ile kaplanmıştır. Atık ayrışmaya başladığında oluşan metan ve karbondioksit gazları yeraltındaki kuyu, hendek ve borulardan oluşan dev bir sistemle toplanarak arıtma tesisine gönderilirken Staten Island’ta yaklaşık 22.000 konutun ısınmasını sağlayacak bir bio-enerji kaynağı olmuştur. Atık suyu yönetim planına bakıldığında ise yine karşımıza geniş bir altyapı sistemi çıkmaktadır. Fresh Kills’in tepelerine düştüğü andan itibaren toprak katmanlarının stabilitesinin değişmemesi ve aşınmaması için doğayla entegre kanallar, derzler yardımıyla toplanan yağmur suyu ve atık sular, daha sonra su havzalarına veya arıtma tesislerine yönlendirilmektedir. Sistem hem suyun ekolojik döngüsüne hem de havzalarda tatlı su ekosistemlerinin oluşmasıyla biyoçeşitliliğe katkı sağlamaktadır. Bir diğer göze çarpan sistem ise yenilenebilir enerji kaynakları ağıdır. Yeni yapılarda ve altyapı sistemlerinde enerji tüketimini minimal düzeyde tutmak ve temiz enerji üreterek sera gazı emisyonunu azaltmak için su ve metan enerjisinin yanında güneş panelleri, rüzgar tribünleri gibi sürdürülebilir çözümler sunulmaktadır. Özellikle güneş enerjisi sistemlerinin geliştirildiği Fresh Kills, şehrin yenilenebilir enerji kapasitesini 2 katına çıkaracak alan olma konusunda ilerleme kaydetmektedir.

3. Sürdürülebilir Mimari Yapılar

Alan içerisinde gözlem platformları, bilgilendirici tabelalar, ekranlar gibi dikey yapılar; kayıkhane, kafe, gölgelik, çatılar, alçak katlı tesisler gibi yatay yapılar; ve restoran, ziyaretçi merkezi, spor – kamusal sanat tesisleri, atölyeler gibi büyük kapalı yapılar önerilmiş ve peyzaj alanlarının korunması için de koruma alanlarıyla sınırlandırılmışlardır. Alanın gelişim sürecine uyum sağlayabilecek şekilde esnek, programlanabilir tutulan yapılar minimum inşa ayak iziyle zemine etki, pasif ısıtma  – soğutma – havalandırma sistemleri, uygun olduğu durumlarda güneş panelli, yeşil çatılı teknolojik tasarımlı ve yerel, endüstriyel veya geri dönüştürülmüş malzeme kullanımıyla çevre koruma ve sürdürülebilirlik ilkelerine saygılı durmaktadır.

4. Tasarlanmış Stepler

Fresh Kills deyince akla ilk gelen süreç içi kamusal alan olma özelliğidir. Parkın büyümeye ve uyum sağlamaya devam edeceği, hiçbir zaman gerçekten tamamlanamayacağı yaşayan bir alan olmasını vurgulayan 10 yıllık sürelerle 3 etapta planlanmış step tasarımlarına bağlıdır. Bu step tasarımlarında amaç ilk 10 yıl çevre iyileştirilmesi ile ekolojik dönüşümün başlatılması, kamuya açık yollar ve alanlar oluşturulması ve step2 için teşvik sağlayacak yatırımların buraya çekilmesi; bir sonraki 10 yıl program çeşitliliğinin sağlanması, ticari – kültürel – sanatsal yatırımların ve tesislerin yapılması; son 10 yıl ise geniş bir doğa kompleksinin aktif olarak kullanılması, tüm programların inşa edilmiş olması şeklinde tanımlanabilir. 

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Kilit Parke Taşı Sorunsalı

Parkın Bölümleri

Yapımı ve kamuya açılımı aşamalı olarak ilerleyen Fresh Kills, kendine özgü niteliklere, habitatlara ve olanaklara sahip 5 bölümden oluşmaktadır: The Confluence, North Park, South Park, East Park ve West Park. Parkın bölümlere ayrılması alanın gelişme sürecini etkilerken tek bir konuma odaklanmadan her alanda aşamalı olarak faaliyetler, bu faaliyetlere geniş erişim olanakları ve habitat iyileştirmelerini kapsamaktadır.

1. The Confluence (Kesişim Alanı)

Diğer 4 park alanına döngüsel erişim sağlayan 100 dönümlük bu alan, kültürel ve sahil aktiviteleriyle parkın ana yönlendirme bölgesi olarak işlev görecektir. İmzalı köprü ve batık orman ile bir landmark olan Confluence, kano gezileri, piknik, güneşlenme gibi kıyı aktivitelerini içerecek dere alanı (Creek Landing) ile spor, davet, sanat, eğitim etkinliklerini ve ana giriş-çıkış erişim aksını içerecek merkez alandan (The Point) oluşmaktadır.  

2. North Park (Kuzey Parkı)

Geniş çayırlar, sulak alanlar, derelerle karakterize edilmiş North Park, Travis Mahallesi kenarında bulunan doğal bir alan olarak basit programlanmış 233 dönümlük bir mahalle parkıdır. 2021’de kamu kullanımına açılacak Fresh Kills’in ilk bölümü olmasıyla da dikkat çeken park, 29,7 milyon dolarlık bütçesiyle kano, bisiklet, yürüyüş parkurları, yüzen iskeleler, kuş gözlem kuleleri, piknik alanları gibi pasif rekreasyon aktiviteleri ve eko-eğitim merkezi ile alan deneyimi sunarak Staten Island’ın eşsiz yaban hayatı manzaralarına odaklanılmasını sağlamaktadır. Batıda West Shore Otoyolu ve Travis Mahallesi ile kuzeyde ve doğuda William T. Davis Yaban Hayatı Koruma Alanı ve Main Creek ile sınırlanan alanın The Confluence’la olan bağlantısı Creek Landing üzerinden sağlanmaktadır. Parkın kuzeyinden yaya girişini 2012’de James Corner Field Operations tarafından tasarlanmış 8.5 dönümlük renkli kauçuk kaplı oyun alanlarından ve hassas ekolojik istasyonlardan oluşan Schmul Park üstlenmektedir.    

3. South Park (Güney Parkı)

Büyük etkinliklere ev sahipliği yapacak ölçüde futbol – tenis sahaları, açık – kapalı tesisler, geniş dağ bisikleti alanı, binicilik merkezi ve mahalle parkı gibi ortamlar ve aktif rekreasyon alanlarıyla karakterize olmuş 425 dönümlük South Park, sulak alanları, kuru ovaları ve ormanlık alanlarıyla doğal bir görünüm sergilemektedir. Erişimin Arthur Kill Yolu veya West Shore Otoyolu bağlantısı boyunca gerçekleştirilmesi planlanan parkın ilk projelerinden biri futbol sahaları, yaya yolları, çim ve otopark alanlarıyla 2013’te açılan 20 dönümlük Owl Hollow Fields’tir.

4. East Park (Doğu Parkı)

Richmond Bulvarı’na en yakın alan olmasından dolayı Fresh Kills’in içine ve çevresine ana araç erişimini içermesinin yanında bitki toplulukları ve kuşlar ile kaplı geniş manzarasıyla dikkat çeken 482 dönümlük East Park, özel tasarlanan sulak alanları, ahşap platformları ile sürece tanıklık edilen bir doğa eğitim alanı olarak planlanmıştır. Büyüklüğü ve topoğrafyası nedeniyle golften arazi sporlarına, büyük ölçekli kamusal sanat enstalasyonlarına kadar geniş rekreasyonel aktivitelerle birlikte kapsamlı bisiklet, yaya, bakım yolları ağının varlığı dikkat çekmektedir. 2015’te Richmond Bulvarı’na paralel uzanan ve sadece yaya ile bisiklet yoluna ayrılmış 3.2 millik New Springville Greenway projesi ile de Fresh Kills’in kuzey – güney bağlantısı sağlanmıştır.  

5. West Park (Batı Parkı)

11 Eylül olayları ve kurtarma çabaları anısına 360 derecelik şehrin, limanın ve sahilin panoramik manzarasına sahip Fresh Kills’in en büyük tepesini (orijinal ikiz kulelerin aynı boyut ve ölçeğine sahip toprak-hafriyat anıt) bulunduran 545 dönümlük West Park, bu anıta uzanan yollarıyla ziyaretçilere o dönem kaybın büyüklüğünü benimsetmeyi hedeflemektedir. 11 Eylül anıt alanından uzakta konumlandırılan aktif rekreasyon alanları kesintisiz patikalar, bisiklet ve yaya yollarıyla birbirlerine bağlanırken alanın ekolojik dönüşümüne katkı sağlayan ağaçlandırılmış çayır, ormanlık alanlar da geniş bir doğa manzarası sunmaktadır. Parkın Muldoon Bulvarı boyunca yer alan kuzey – doğu kısmı ise 30 yıllık sanitasyon ihtiyaçları ve sonrası için bakım istasyonu olarak planlanmıştır. Aynı zamanda West Shore Otoyolu boyunca yaya ve bisiklet yollarıyla South Park’a doğrudan bağlantı sağlaması da düşünülmektedir.

Alanın içini deneyimlemek için https://freshkillspark.org/tours/virtualtour adresine bakabilirsiniz.

Kaynak:

  1. https://freshkillspark.org/wp-content/uploads/2013/07/Fresh-Kills-Park-Draft-Master-Plan.pdf
  2. https://freshkillspark.org/the-park/the-park-plan
  3. https://ny.curbed.com/2017/5/4/15545280/freshkills-park-staten-island-history-future
  4. https://freshkillspark.org/blog/freshkills-parks-north-park-getting-closer-construction
  5. https://untappedcities.com/2018/04/13/the-top-10-secrets-of-nycs-freshkills-park/?displayall=true
  6. https://ny.curbed.com/2016/9/13/12891320/freshkills-park-nyc-staten-island-engineering-design
  7. https://www.nycgovparks.org/sub_your_park/fresh_kills_park/pdf/FK_Spring08_FinalVersion.pdf

İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığından mezun ve Kentsel Tasarımda yüksek lisans yapıyor. Araştırma, sanat, resim özellikle karakalem ve dans tutkunu...

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir