Su Üzerinde Yükselen Bir Ütopya: Little Island
  1. Anasayfa
  2. İyi Tasarım

Su Üzerinde Yükselen Bir Ütopya: Little Island

0
Reklam Sponsoru

“Aklımda olan, New York halkı ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler için bir şeyler inşa etmekti – ilk bakışta göz kamaştıran ve kullanıldığında insanları mutlu eden eşsiz bir alan.”

Medya-internet şirketi InterActiveCorp (IAC) başkanı Barry Diller

Bugün, New York, Manhattan’da Batı 13. ve 14. Caddeler karşısında nehirden yeşil bir Neverland gibi yükselen ve NY halkı arasında Diller Adası olarak adlandırılan 2,4 dönümlük Little Island (Küçük Ada) ya da Pier 55, geçmişte Hudson Nehri üzerindeki bir dizi iskeleden yalnızca biri olan Pier 54’ün yeni iskele – kültür/sanat adası mottosuyla 250 milyon dolarlık yeniden canlandırılmış versiyonudur. Yeniden canlandırmadan daha fazlasını temsil eden Little Island’ın dönüşüm süreci hem bulunduğu bölgenin ve Pier 54’ün tarihi geçmişi hem de bugün içinde yer aldığı NY’un en iddialı ıslah projelerinden biri olan büyük ölçekli Hudson River Park ile gündemde uzun yıllar varlığını korumuştur. Peyzaj tasarımı ile ödül alan bu fütüristik kıyı parkı, daha kullanıma açılmadan suda yüzen bir yaprak formundan esinlenilerek yaratılan ikonik formuyla dikkatleri üzerine çekmiş ve 2021 baharından itibaren New Yorklular için ücretsiz bir kaçış noktası fırsatı yaratacak yüzen bir kamusal park olmasıyla da uluslararası üne kavuşmuştur.

Şehrin yoğun dokusuyla ikonik bir kontrast oluşturan Little Island’ın konumu

Pier 54’ten Little Island’a Dönüşüm Hikayesi

Düzenli atık depolama işlevi gören NY, Gansevoort Yarımadası’nın kuzeyinde konumlanan ve bir zamanlar nehir üzerindeki tek strüktürüyle şehrin ilk limanı vazifesini üstlenen Chelsea Piers (Chelsea İskeleleri) bölgesi, tarih boyunca bölgeye yanaşan gezginler ve yabancılar için ulaşım – ticaret merkezi olmuştur. Artan gemi boyutları, kullanım yoğunlukları ve tek strüktürün yetersizliğine yanıt olarak, Cunard ve White Star Yolcu Gemileri Hattı için 1910’da inşa edilen ve o zamanlar Pier 54 ile birlikte NY şehrini ünlendirecek bir dizi iskeleye ev sahipliği yapan Chelsea Piers, 20. yüzyılın başlarında Manhattan’ın batı tarafındaki lüks transatlantik gemileri için ‘Luxury Liner Row’ (Lüks Yolcu Gemisi Sırası) olarak da bilinen popüler bir yanaşma noktası vazifesi görerek New York’un en yoğun ulaşım merkezlerinden biri olmuştur.

Pier 54 ile birlikte bir dizi iskeleden oluşan ‘Luxury Liner Row’

Tarihi Chelsea Piers’in bir parçası olan 875 metrelik Pier 54 (İskele 54) ise, Cunard Hattı’nın okyanus gemileri için birincil yanaşma yeri olmakla beraber dünyanın en önemli iki deniz felaketine tanık olmuştur: 1912 RMS Titanic ve 1915 RMS Lusitania. Komşu iskele Pier 59’dan kalkan ve Nisan 1912’de bir buzdağına çarpıp batan White Star Hattı gemisi RMS Titanic’ten hayatta kalanlar Cunard Hattı gemisi tarafından kurtarılıp Pier 54’e getirilmişlerdir. Üç yıl sonra, Amerika’nın 1. Dünya Savaşı’na girmesine ve birçok tarafsız ülkenin Almanya aleyhine dönmesine neden olduğu inanılan RMS Lusitania gemisi ise, Liverpool’a giderken İrlanda kıyılarının açıklarında Alman U-botları tarafından batırılmadan ve 2.000 sivil yolcudan 1.195’inin ölümüyle uluslararası manşetlere çıkmadan önce Pier 54’ten ayrılmıştır. 1930’larda artan kapasite ihtiyacını karşılayabilmek için Batı 44. ve 52. Caddeler arasında yeni lüks bir yolcu gemisi terminali inşa edilmesiyle Pier 54, kargo terminaline dönüşmüş; Mayıs 1932’de de altındaki çöpün içinde başlayan ve kısa bir süre sonra kontrolden çıkan yangınla tahrip olunca yeniden inşa edilmiştir. Pier 54, 2. Dünya Savaşı sırasında askeri gemiler için kullanılsa da savaştan sonra Cunard’ın ana terminali nehrin yukarısına taşınana kadar nakliye işlerinin bir parçası olarak kullanıma devam etmiştir.

Tarihi Cunard Binası ile Pier 54

Ancak yıllar geçtikçe Pier 54, seyahat yöntemi olarak gemilerin tercih edilmemeye başlanması ve 1991’de NY’un batı kıyı şeridi boyunca yıkılmış iskelelerin üzerinden geçmesi planlanan Batı Yakası Yükseltilmiş Karayolu Projesi (West Side Elevated Highway) ile Pier 54 Binası’nın kemerli çelik girişi (‘Cunard White Star’ yazılı tarihi yapı) ve iskelenin bir bölümü dışında neredeyse tamamen yıkılmasıyla diğer birçok iskele gibi âtıl duruma gelmiştir. NY Eyaleti, bu 4.5 millik çürüyen endüstriyel kıyı şeridiyle birlikte Pier 54’ün de dahil olduğu iskelelerin hem kimliğini kaybetmesi hem de kamusallıktan uzak olması nedeniyle ıslah edilerek farklı sahil deneyimleri sunacak, nehir ile şehir arasındaki bağlantıyı güçlendirecek ve kendi kendini idame ettirecek 550 dönümlük kesintisiz bir kıyı parkına dönüştürülmesine karar vermiştir. Şehir – devlet tarafından yönetilen ve parkın tasarımı, inşası, bakımından sorumlu, kamu yararına çalışan Hudson River Park Trust ile parkın bakımı, geliştirilmesi, kamu programları için fon toplayan, kâr amacı gütmeyen Hudson River Park Friends arasındaki kamu / özel ortaklığı ile 1998’de kurulan NY’un ikinci büyük parkı Hudson River Park, Pier 54 de dahil olmak üzere 13 yeni halka açık iskelesi ile hem nehrin ve kıyı şeridinin denizcilik kimliğini vurgularken hem de pasif – aktif rekreasyonel aktivitelere imkan sağlamayı amaçlamıştır. Pier 54, 26. ve 59. Caddeler arasında uzanan Hudson River Park’ın inşası devam ederken 2005 yılında The Nomadic Museum (Göçebe Müzesi)’ın sergi alanı işlevi görerek benzer birçok açık hava konseri ve etkinliğe ev sahipliği yapmış; ancak çökmeye başlamasıyla da 2011’de kapatılmıştır.

Fakat Pier 54’ün kaderi 2012’de Atlantik’te oluşan ve ABD de dahil olmak üzere çoğu ülkeyi yıkıma uğratan Sandy Kasırgasıyla yeniden çizilmiştir. Kasırgayla birlikte Hudson parkının birçok yerinin sular altında kalması – yıkılması parkın inşasını kesintiye uğratmış; ve tahrip olan yerlerin onarımı için de bir dizi arayışa yönlendirmiştir. Medya kralı – eğlence devi Barry Diller, zarar gören Pier 54’ün onarımı ve yeniden etkinleştirilmesine yönelik bir çözüm fırsatı yakalayarak NY için doğa ve sanatla sürükleyici deneyimler yaratacak, su üzerinde yükselen yeni ikonik bir park fikrini sunmuştur. Hudson River Park Trust liderliğiyle ortaklaşa ilerleyen Diller, bu vizyonu gerçekleştirebilmek için Scott Rudin, Stephen Daldry, George C. Wolfe, Kate Horton, Mike Nichols gibi sanat sektöründeki liderlerle bir araya gelerek yenilikçi tasarımlarıyla tanınan İngiliz mimarlık firması Heatherwick Studio ve New York merkezli peyzaj mimarlığı firması MNLA ile anlaşmıştır. İki firma, hem ziyaretçilere oyun oynayabilecekleri, dinlenebilecekleri, eğlenebilecekleri, hayal kurabilecekleri yaratıcı bir tasarımla kentsel yaşamdan eşsiz manzaralı vaha sunarak büyüleyici, eğitici yeni bir kamusal sanat adası hem de kıyı şeridini fırtınalardan koruyarak iklim değişikliğine karşı dirençli bir mekanizma sağlamayı amaçlamışlardır. Ancak, resmi olarak 2014’te ilan edilmiş 35 milyon dolar bütçeli, etrafı beton yaprak benzeri şampanya kadehi şeklindeki çömleklerle desteklenen 2,4 dönümlük yükseltilmiş topografik platformlu Little Island projesi, hem ayaklarının nehir tabanındaki yaban hayatı koruma alanı üzerinde konumlandığı gerekçesiyle çevresel tehdit hem bir milyarderin egosunun anıtı olarak sadece toplumun üst kesimine hitap edeceği endişesiyle toplumsal tehdit hem de finansal olarak sürdürülemez yüksek bakım gerektirecek fuzuli bir yatırım öngörüsüyle de ekonomik tehdit unsuru olarak muhalif gruplar tarafından lanse edilmiştir. Aynı zamanda proje, parkın mevzuatında Pier 54’ün tarihi ayak izinin dışında yeniden inşa edilmesine izin veren değişiklik yapılarak herhangi bir alternatif düşünülmeden iskelenin kimliğinin göz ardı edildiği gerekçesiyle muhalif grupların başındaki sivil toplum örgütü The City Club of New York (NY Şehir Kulübü) tarafından da 3 yıl süren davalarla karşı karşıya kalmıştır. 2016’da izin almasıyla Pier 54’ün kazıkları hariç kalan harap parçasını tamamen yıkıp aralıklı olarak da yeni yapının inşaat işini sürdüren birincil mali destekçi Diller, artan maliyetlerden ötürü proje bütçesinin 250 milyon dolara çıkmasıyla da 2017’de projeyi fes etmiştir.

Ancak, projenin nehir üzerinde ölü bir vaziyette bulunmasından ötürü Vali Cuomo, bütçe bahanesiyle yarım kalan ve tepki çeken Hudson River Park’ın tamamlanması ile tahrip olmuş iskelelerin onarılması sözünü vererek taraflar arasında aracılık etmiş; ve tasarımda dolgu uygulamalarının çoğunlukla parkın nehir tabanına çakılmış ayaklarında ve dış strüktüründe kullanımıyla sınırlandırılarak ekolojik etkinin minimuma indirilmesi; parkın ayaklarıyla, korunan Pier 54’ün kazıklarının tarihine referans vererek hem kimlik kazandırılması hem de sucul ekosistem oluşturulması; görsel ve sosyal ayrıma neden olacağı düşünülen parkın yüksekliğinin peyzajı ile maksimum 63 fit (yaklaşık 19m) ile sınırlandırılarak daha bütüncül yapı sunulması; Diller ve Trust arasında imzalanacak kira sözleşmesi ile de hem halkın parktan ve park içindeki etkinliklerden mahrum kalmaması için biletlerin %51’nin ücretsiz veya 30 doların altında olması hem de parkın uzun vadeli finansı ile ilgili endişeleri gidermek için 20 yıllık işletim masraflarının karşılanması kararları ile projenin tekrardan başlamasını sağlamıştır. O zamandan beri The High Line, Central Park Conservancy gibi projeleri finanse etmiş DVFFF’nin (Diller – von Furstenberg Aile Vakfı) en az 113 milyon dolarlık desteğiyle inşası devam eden ve 2021 baharında açılması planlanan Little Island, NY’un Chelsea semtinde, Hudson Nehri üzerindeki 55 Hudson Greenway’de şekillenirken, halen ayakta duran kemerli çelik girişin parkın giriş kapısı olarak dahil edildiği yenilikçi tasarımıyla da hem iskelenin tarihine hem de Hudson River Park’ın şehrin diğer özel, gösterişli mekanlarıyla aynı ligde olmayı hak ettiğine vurgu yapmaktadır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Zigong Su Kıyısı Peyzaj Tasarımı

Tasarım Ekipleri

Little Island ya da Pier 55, Shanghai Expo 2010’nun Seed Cathedral’i, Londra 2012 Olympics Cauldron (Olimpiyat Kazanı) gibi mimari – heykeli bir araya getirdiği yenilikçi tasarımlarıyla tanınmış, Thomas Heatherwick liderliğindeki mimarlar, peyzaj mimarları, tasarımcılar, mühendislerden oluşan ekibiyle Heatherwick Studio ve 500’den fazla eserleriyle tanınmış, peyzajların ilham verici dönüşümüyle toplumu güçlendiren, canlandıran, uzun vadeli ekolojik – performatif tasarım çözümlerini savunan, Signe Nielsen liderliğindeki 34 kadın peyzaj mimarından oluşan ekibiyle MNLA (Mathews Nielsen Landscape Architect) firmalarının işbirliğinden doğmuştur. Gerçek dünyanın karmaşıklıklarını kucaklayan duygusal ve ilginç yerler tasarlamayı misyon edinen bu 2 firma, çoğunlukla iskelelerin formundan dolayı deneyimler sunmayan sanatsal değerden yoksun strüktürler olduğunu belirtirken Little Island’ı su üzerinde yükselen dinamik yapısı ve peyzaj çeşitliliğiyle duyulara hitap eden, birçok şehir – liman – peyzaj manzaraları tanımlayıp keşfedilmeyi bekleyen gizemler sunan NY’un yeni imzası kamusal bir park olarak hedeflemişlerdir. Kullanıcıların ruhlarını ve hayal güçlerini iyileştirmeyi amaçlayan bu park, hem peyzaj alanlarına ve sucul ekosistemlere ev sahipliği yapmasıyla biyoçeşitliliği gözetmesi hem dinamik yapısıyla iklim değişikliğine karşı direnç sağlayıp şehir için koruma görevi üstlenmesi hem de bulunduğu yerin geçmişine referans vererek tarihini yaşatma çabasıyla sürdürülebilir kültür – sanat mekânı olarak dikkat çekmektedir. 

Tasarım Stratejileri

Manhattan’ın sembollerinden biri olan High Line’ın yakınlarında Hudson River Park’ta konumlanan ve parkın kordonundan köprülerle erişimi sağlanan Little Island, tasarımı ile dalgalı formunun sunduğu oturma alanları, göz kamaştırıcı manzaralara giden dolambaçlı yolları, dinlenme ve rahatlamanın yanı sıra performanslar ve oyunlara ev sahipliği yapan hafif eğimli alanları ile ziyaretçilere hem şehrin karmaşasından uzak keşfedilmeyi bekleyen bir nefes alanı hem de canlı sanat – eğitim aktiviteleriyle sosyal bir toplanma mekânı sunmaktadır.

1. Yapısal Tasarım

Heatherwick Studio, Little Island/Pier 55’in tasarımında alanın kimliğini yansıttığı için üst yüzeyi kaybolan Pier 54’ün mevcut ahşap kazıklarına odaklanmış; ancak Pier 54 ile aynı ayak izini ve formunu kullanmak yerine tarihsel kimliğine atıfta bulunarak formsal referans vermek ve yeni kamusal park – açık hava performans mekânı ihtiyacını karşılamak için farklı bir geometriyle eski iskelenin biraz kuzeyinde, kıyıdan 186 fit ötede çapraz konumlanmasını uygun görmüştür. Bu fikirle, parkı su üzerinde ayakta tutan ve nehir tabanındaki granite bağlanmak için ihtiyaç duyulan beton kazıklar eski iskelenin yapısal kalıntılarına referans verirken aynı zamanda tekrar eden sistem içerisinde 15-30 fit (yaklaşık 4-9m) arası farklı yüksekliklerde bir araya getirilerek bir mozaik desen yaratılmaya çalışılmış ve kıyıdan parka ve park içerisinde kesintisiz erişim sağlayan dalgalı topografya oluşturulmuştur. Bu sayede hem yapı altına doğal ışığın girmesi sağlanarak sucul ekosistemlerin korunması hem su üzerinden havaya yükselen yapısıyla rüzgâr kalitesinin dengelenmesi hem de manzara açıları oluşturularak seyir alanları ve performans mekanları yaratılması amaçlanmıştır. Bu form oluşturulmak için 280 adet beton kazık kullanılırken, eğimli yüzeyler için de parkın peyzajı için ekim kapları görevi de gören ve 4-6 taç yapraktan oluşan çanak şeklindeki 132 adet hafif beton saksılar kullanılmıştır.

Little Island’ın tasarımı hakkında Heatherwick Studio’nun açıklaması için (ingilizce): https://vimeo.com/414825893

2. Bitkisel Tasarım

MNLA, Little Island’ın dört köşeden inişli-çıkışlı tepeler, kıvrımlı yürüyüş yolları, merdivenlerle entegre bitkisel tasarım kararlarıyla, iklim değişikliğine ve NY ikliminin zorlu şartlarına adapte olabilecek 100den fazla yerli ağaç ve bitki türü ile şehrin görsel ve akustik gürültüsünü maskelerken Hudson Nehri’nin manzarasına, sakinleştirici etkisine yönlendirecek, aynı zamanda park içine odaklanmayı da sağlayacak, her mevsim ve günün her saatinde duyulara hitap eden büyülü bir orman yaratmayı hedeflemiştir. Maine’deki kıyı Acadia National Park’ın (Acadia Ulusal Parkı) doku ve renklerinden esinlenilen, yapım aşamasındaki parkın kuşlar ve diğer polen taşıyıcıları için kokuları ve çekiciliği nedeniyle seçilen meşe, çam, kiraz ağacı gibi 35 ağaç türünün, 65 çalı türünün, 270 otsu türün ve asma türlerinin oluşturduğu zengin bitki paletiyle geleceğin bir polenizasyon bahçesi* görevini üstlenmesiyle dikkat çekmektedir. Öte yandan, 2017’de Architect’s Newspaper tarafından ‘İnşa Edilmemiş Peyzaj’ olarak mansiyon ödülü alan ve peyzaj yapım aşaması da tamamlandığında Hudson River Park’ın ödüllü bahçeleri ile şehre hoş bir kontrast kazandıracak olan Little Island, renk, doku, ışık, gölgeyle kendisini gösteren parkın topografik formunun yarattığı mikro iklimleri ve mevsimsel 4 farklı peyzaj tipolojisi ile su üzerinde yükselen en fütüristtik botanik parklardan biri olmaya hak kazanmaktadır.     

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Lütfen Oturun / Please Be Seated: İnovatif Kent İçi Mobilya Ürünü

*[Polenizasyon bahçesi henüz Türkçe literatürde yer edinemeyen yeni bir kavramdır. Pollinator garden olarak yabancı kaynaklarda geçmektedir.]

Little Island’ın tasarımı hakkında MNLA’ nın açıklaması için (ingilizce) : https://vimeo.com/401439712

Parkın Detayları

Neredeyse tamamen NY Eyaleti merkezli şirketlerden gelen mühendisler, zanaatkârlar ve esnaflardan oluşan bir ekip tarafından tasarım konseptinden gerçeğe dönüştürülen Little Island, bir amfi tiyatro dahil olmak üzere 3 açık hava performans alanı ve oyun alanının yanı sıra çok sayıda patika, seyir platformları ve tepelerin üzerine oturma imkânı sağlayan eğimli peyzaj alanlarıyla hem bir sahne sanatları merkezi hem de yeşiller içerisinde bir dinlenme alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. 2021’de halkın kullanımına açılacak olan dalgalı topografyası, çeşitli yükseltileri, yemyeşil peyzajı ve gizli çayırları ile kendine özgü niteliklere ve olanaklara sahip parkın bölümlerine gelecek olursak;

1. North Bridge (Kuzey Köprüsü): Little Island’a Manhattan’ın 14. Cadde girişinden yükseltilmiş yürüyüş yolu ile bağlanan kırıklı formuyla bu köprü, parkın ikincil girişi olarak yer almaktadır. Aynı zamanda, çok daha önceden yıkılan Pier 56’nın kalıntılarına referans vermektedir.

2. Northwest Overlook (Kuzeybatı Bakış Noktası): Eğimli bir çayırın tepesinde bulunan bu manzara noktası hem Hudson Nehri’ne bakış sağlarken hem de özellikle yaz aylarında yoğun sıcak renkleriyle dikkat çeken çok yıllık yerel otların manzarasını sunmaktadır.

3. The Amph (Amfi tiyatro): Hudson Nehri’nin eşsiz manzarasının arka fon olarak kullanıldığı ve yeşillikler içerisinde mahremiyet oluşturan 700 kişilik amfi tiyatronun, şehrin tiyatro, müzik, dans gibi çeşitli aktivitelerine ve topluluk etkinliklerine ev sahipliği yapması amaçlanmaktadır.  

4. Playground (Oyun alanı): Herdem yeşil ağaçlar, teraslanmış çalılar ve çok yıllık bitkilerle çevrili geniş oyun alanı hem kullanıcıların sosyalleşebilecekleri, eğlenebilecekleri, yiyip içebilecekleri bir buluşma noktası hem de parkın botanik dokusunun en iyi hissedilebildiği deneyim alanlarından biri olmasıyla dikkat çekmektedir.

5. Main Lawn (Ana Çim Alan): Az eğimli yüzeye sahip ana çim alan, parkın tam ortasında konumlanmasıyla bir dizi manzara sunarken batısındaki Metasequoia ağaçlarının gölgesiyle de bir dinlenme alanı olmaktadır. Çok yıllık yer örtücü türlerle sınırlandırılan bu çim alan, parkın serbest aktivite alanı olarak çalışmaktadır.

6. Southwest Overlook (Güneybatı Bakış Noktası): Beton kazık ve peyzaj ögeleri ile 63 fit (yaklaşık 19m) yüksekliğe sahip bu manzara alanı, parkın en yüksek noktası olmasıyla dikkat çekerken Hudson Nehri’nin tepeden görsel bir şölenini sunmaktadır. Ormanlık dokuyla çevrili bu alana giden patika, kokulu bitkiler ve çok mevsimlik çalıların arasından geçerek kullanıcıya duyusal bir deneyim yaşatmaktadır.

7. The Glade (Açık Alan): Güneybatı Bakış Noktası’nı çevreleyen orman alan içerisinde gizlenmiş bir açıklık olan ve ince bir patikayla erişilen The Glade, saklı bir bahçeyi anımsatarak parkın en mahrem noktasını yaratmaktadır. Parkın en alçak noktalarından biri olan bu alan, güneye doğru şehir manzarasıyla her yaştan New Yorklu için performans ve eğitim aktivitelerini barındıracak bir sahne olarak karşımıza çıkmaktadır.

8. Southeast Overlook (Güneydoğu Bakış Noktası): Her daim güneş alan bu çayırlı manzara noktası hem parkın ana giriş kapısına bakarken hem de 180 derecelik olağanüstü bir şehir panoraması sunmaktadır.   

9. South Bridge (Güney Köprüsü): Little Island’a Manhattan’ın 13. Cadde girişinden yükseltilmiş yürüyüş yolu ile bağlanan lineer formlu bu köprü, parkın ana girişi olarak yer almaktadır. Aynı zamanda, Pier 54’ün hem su üzerinden yükselen mevcut kazıklarına referans verirken hem de halen ayakta kalan Cunard’ın tarihi kemerli çelik yapısını giriş kapısı olarak tasarıma dahil etmesiyle de alanın tarihi kimliğini korumaktadır.

Kaynak:

  1. https://littleisland.org/
  2. http://www.heatherwick.com/project/pier55/
  3. https://www.mnlandscape.com/projects/Pier_55
  4. https://hudsonriverpark.org/locations/pier-55-little-island/
  5. https://www.dezeen.com/2019/11/13/heatherwick-studios-pier-55-renamed-little-island/
  6. https://www.archdaily.com/936865/pier-55-is-taking-shape-off-new-yorks-shoreline?ad_source=search&ad_medium=search_result_all
  7. http://atlanticliners.com/pier-54/
  8. https://untappedcities.com/2015/06/24/remnants-of-chelseas-pier-54-cunard-white-star-line-pier-with-tragic-history/
  9. https://ny.curbed.com/2019/11/13/20963168/barry-diller-floating-park-pier-55-hudson-river-little-island
  10. https://www.nytimes.com/2018/12/07/nyregion/pier-55-park-hudson-river.html?auth=link-dismiss-google1tap
  11. https://www.nytimes.com/2017/05/22/nyregion/barry-diller-pier-55-hudson-river-appeal.html?action=click&module=RelatedCoverage&pgtype=Article&region=Footer
  12. https://www.nytimes.com/2017/10/25/nyregion/diller-island-revived-cuomo.html?action=click&module=RelatedCoverage&pgtype=Article&region=Footer
  13. https://www.nytimes.com/2015/04/05/nyregion/how-diller-and-von-furstenberg-got-their-island-in-hudson-river-park.html?searchResultPosition=9https://www.travelandleisure.com/attractions/parks-gardens/new-york-city-hudson-little-island-park

İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığından mezun ve Kentsel Tasarımda yüksek lisans yapıyor. Araştırma, sanat, resim özellikle karakalem ve dans tutkunu...

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir