Hızlı Git
Sukulentler yaprak saplarına, gövdelerine, köklerine ve yapraklarına su toplayabilen bitkilerdir. Yaprakları oldukça küçük tüylerle kaplıdır. Bu şekilde buharlaşmayı yavaşlatarak su tutma oranını arttırırlar. Bu özellikleri ve onlara uzun bir ömür sağlar. Bu yazımızda sukulent bakımı ve en sevilen sukulent çeşitlerinden bahsediyoruz.
Sukulent Nedir?
Sukulent anlamı “özü ve suyu olan” demektir. Yaprakları dolgun etli bitkilere sukulent denir.
Sukulent Bakımı Nasıl Olmalıdır?
- Sukulent bakımında dikkat edilmesi gereken ilk nokta çok ya da az sulamamaktır. Çok sulanan sukulentlerin yaprakları buruşabilir, az sulanan sukulent çeşitlerinde lekelenmeler oluşabilir. Sukulentleri fazla sulamak bitkiye az su vermekten daha fazla zarar verebilmektedir. Fazla sulamak sukulent çeşitlerinde kök çürümesine sebep olur.
- Sukulent bakımı yaparken bitkilere haftada bir defa su verilebilir. Bu aralık bitkinizin aldığı ışığa, bulunduğu ortamın nem miktarına göre 10-15 günlük periyotlarda yapılabilir. Kış döneminde bu sulama periyodunu biraz daha açmanızda fayda vardır. Bu dönemde en fazla 15 günde bir sulama yapmanız önerilmektedir.
- Saksınızı evin güneş alan her yerine yerleştirebilirsiniz. Sabahları doğrudan güneş alan, öğle güneşini almayan yerler bitkiniz için ideal alanlardır. Sıcak aylarda saksınızı balkonda tutabilirsiniz ancak kışın evin içinde durmasında da bir sakınca bulunmamaktadır. Saksınızı az güneş alan bir yere koyarsanız bitkileriniz güneşe ulaşmak için normal gelişimlerinden daha fazla büyüyerek kök sistemlerinin zayıflamasına neden olabilirler. Aynı şekilde toprağı gübrelemek de sukulent bakımı yaparken bitkilerinizin olağan dışı büyümesine ve kök sistemlerinin zayıflamasına neden olur.
- Sukulent bitkilerinizi ekmek için kullanacağınız toprağın gözenekli ve geçirgen olmasına özen gösterin. Bahçe toprağı gibi su tutma kapasitesi yüksek olan topraklar bitkilerinizde kök çürümesine sebebiyet verebileceği için kullanmamanızda fayda var. Bu ağır toprakların bitkilerinizin gelişimini yavaşlatma potansiyeli yüksektir .
- Sukulent türleri için her türlü saksı ve kabı kullanabilirsiniz. Öneri odur ki; kökleri derine inmeyeceği için yayvan ve drenaj açıklığı bulanan saksılar kullanabilirsiniz. Bunun nedeni; fazla sulamadan kaynaklı oluşabilecek kök çürümelerinin önüne geçmek daha kolay olacaktır. Drenaj açıklığı bulunmayan bir saksı tercih ettiğinizde ise saksının alt kısmına ponza taşı, çakıl taşı gibi materyaller kullanarak drenaj sistemi oluşturmayı deneyin.
- Sukulent çeşitleri soğuktan etkilenebilir. Bitkilerinizi kış döneminde iç mekanda iyi ışık alan bir noktada muhafaza edebilirsiniz. Bahar ve yaz dönemlerinde yer değiştirmek isterseniz direk güneş ışığı almayan, süzme ışıktan faydalanabileceğiniz alanları seçmeniz doğru olacaktır.
- Sıcaklık farkları ve nemden kaynaklı mevsim geçişlerinde bitkilerinizin hastalık kapma olasılığı daha yüksektir. Bu dönemlerde bitkilerinizi gözlemleyerek böceklenme, mantar oluşumu gibi durumlarda bitkilerinizi ilaçlamanız önerilir.
En Sevilen Sukulent Çeşitleri
25’ten fazla bitki familyasına ait binlerce sukulent türleri bulunmaktadır.
1. Kalanchoe Blossfeldiana – Kalandiva Çiçeği
Son dönemde en sık gördüğümüz sukulent çeşitlerindendir. Yoğun küçük çiçekleri göz alıcı. Çiçekli olması acaba sulama isteği fazla olabilir mi sorusuna akıllara getiriyor fakat diğer sukulentlerden farkı bulunmamaktadır. Evinizde, balkonunuzda, bahçenizde rahatlıkla yetiştirebileceğiniz bir bitki türüdür. Bitkinin güneşe dayanıklı olduğu söylensede gözlemlenen direk güneş ışığının bitkinin yapraklarında yanmalara sebep olduğu. Bu yüzden direk güneş ışığı yerine bol aydınlık ya da yarı gölge alanları tavsiye edebilirim.
2. Haworthia fasciata – Yılan Derisi Çiçeği
En az su bakım isteyen sukulent türlerinden biridir. Hastalık barındırma ihtimalleri düşüktür. Bu favori tür bolca yavru vermektedir.
3. Aloe vera
Kozmetik sektöründe oldukça popüler bu sukulent türü, ürünün özelliklerinin de piyarinda önemli yer tutmaktadır. Aloe vera da direk güneş ışığından çok, süzme ışıkta daha iyi gelişim gösterdiğini gözlenmektedir. Çok hızlı üremektedirler. Çoğaltılabilir. Aloe vera jeli iyi bir nemlendirici olması ile de kullanım alanını genişletmektedir. Pek çok ülkede bu jelden likörler elde edilip tüketilmektedir.
4. Senecio rowleyanus – Tespih Çiçeği
Görüntüsü en çok sevilen türlerden. Sarkıcı yapısı kullanım alanını kısıtlıyor. Asmak ya da yüksek bir yerden sarkıtmak gerekmektedir . Sulama ihtiyacı diğer sukulentlere göre biraz fazladır.
5. Crassula ovata – Para Çiçeği
Halk arasında pek çok isimle anılıyor. Para çiçeği, yeşim bitkisi ya da mücevher çiçeği de denmektedir. Büyümesi yavaş, bakımı koladır. Halk arasında yetiştiği ortama bereket ve para getirileceğine inanılıyor. (fidanlıkta fazlasıyla var ve henüz bir etkisini gözlemleyemedik ama siz şansınızı deneyin:) Bu yaygın inancın dışında da kendisi şık bir bitki ve zamanla şirin bir bonsai ağacı görünümü oluşuyor
6. Echeveria – Eçeverya Çiçeği
Sukulent türleri içinde en sevilen ve en renkli türlerin bulunduğu aile budur. Bu sukulent çeşitlerinin soğuk iklim şartlarında yetiştiği biliniyor. Sıcak ve nemli olan bölgelerde zorluk yaşayabilirsiniz. Eğer sıcak bir iklimde bakacaksanız bitkinizin havadar bir ortamda olmasına özen gösterin. Ve direk güneş ışığından koruyun.
Sukkulent Çoğaltma Nasıl Yapılır?
- Sukulent çeşitlerinin pek çok türü yapraklarından çoğaltılabilir.
- Çoğaltmak istediğiniz sukulent türünün yapraklarını kopardıktan sonra kuru bir kağıt havlu üzerinde birkaç gün bekleterek koparılan yerlerdeki yaraların iyileşmesini bekleyebilirisiniz.
- Hindistan cevizi toprağına sıralayarak yaprakları yatırabilirsiniz. Bu yaprakları toprağa ekmiyoruz yatırıyoruz sadece. Yaprağın uç kısmını toprağa çok hafif bastırabilirsiniz.
- Her gün bir spreyle sukulentinizi sulayın. Spreyle sulama hem normal sulamanın akıntısıyla yaprağın yerinden oynamasının önüne geçecek hem de sukulentler havadan su aldığı için köklerinin çıkmasını sağlayacaktır.
- Bu köklenen yerlerden yeni sukulentler çıkacak ve çoğaltım için kullandığımız yaprak kuruyacaktır.
- Bu işlemleri direk güneş almayan bir alanda yapmanızı öneririm
